By Abdulhakim Idris (Author) –
What is the reason behind the deafening silence of the international community, particularly the Islamic world in the face of China’s genocide against Uyghurs?
What are the true horrors that lay hidden behind China’s denials and the CCP’s concentrated effort to whitewash the genocide committed against Uyghurs, Kazakhs, Kyrgyz and other Turkic peoples in East Turkistan? All the while they disregard diplomatic protocols and are negligent to universal values and international laws.
Menace: China’s Colonization of the Islamic World & Uyghur Genocide written by Abdulhakim İdris aims to answer these two important questions. This book examines the historical origins of Beijing’s neo-colonial tyranny, the persecution faced by the people in East Turkistan and how those factors relate to China’s present day relationships with countries such as Pakistan, Egypt, and Iran.
The book further examines the colonialist policies the Chinese Communist regime has implemented under the guise of global “investments” across the world. Abdulhakim İdris delves deep into the monopoly Beijing maintains over these investments, thus revealing China’s duplicity and self-servitude. It is a cautionary account of how the world is subjected to neo-colonization under the pretense of “equal development” which ultimately leaves China as the sole beneficiary.
Menace also details the extent of the Chinese Communist regimes devastation of Islamic culture, history, and religious artifacts. More specifically, demonstrating how despite the CCP’s radical efforts in wiping out all traces of Islam and Muslims in East Turkistan the Islamic countries remain silent. Abdulhakim İdris argues that opportunistic economic interests force countries to abandon their religious and moral values in order to function as Beijing’s economic satellites.
China’s façade has begun to crack and reveal the hidden truth behind their so called “vocational training centers” as leaked documents and testimonies of former detainees come to light. China’s false narratives which have, for so long dictated the global discourse have been exposed, substantiating the claims of rape, abuse, torture which are to this day taking place in these facilities. Menace offers an inside look on the true horrors taking place behind the walls of these 21st century concentration camps and discusses how artificial intelligence is utilized in transforming East Turkistan into George Orwell’s 1984 dystopia.
To purchase this book click here!
Kızıl Kıyamet, Çin’in Türk ve İslam Dünyasını Sömürmesi & Uygur Soykırımı
Abdulhakim Idris (Yazar)
Uygur Soykırımı konusunda başta İslam dünyası olmak üzere uluslararası kamuoyu neden sessiz? Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar ve diğer Türk halklarına yaptığı soykırımı gündeme getirenlere karşı uluslararası hukuk ve evrensel değerleri çöpe atarak ve bütün diplomatik kuralları yerle bir ederek cevap vermesinin perde arkasında yatan nedir?
Abdulhakim İdris tarafından kaleme alınan Menace: China’s Colonization of the Islamic World & Uyghur Genocide adlı eser bu iki önemli soruya cevap niteliğini taşıyor. Bu kitap, Doğu Türkistan’daki Çin baskısı ve zulmünün tarihi köklerinden başlayarak bugün Pakistan, Mısır ve İran gibi ülkelerdeki neo-sömürgeci Pekin rejiminin faaliyetlerine mercek tutuyor.
Bu kitapta;
Dünyada yatırım adı altında Çin Komünist rejiminin ekonomik işgal politikasının nasıl uygulandığı anlatılmaktadır. Buna göre ihaleleri, Pekin destekli finans kurumları üzerinden alınan mali güçle en düşük fiyatı verip kazanan firma Çin’den gelmektedir. Projenin sigortasını Çinli şirket yapmaktadır. Yapımda kullanılacak malzeme ve ekipmanlar, bütün iletişim ve teknoloji alt yapısı ve inşaatta çalışacak işçiler de Çin’den gönderilmektedir. İşçilerin parasının yattığı banka da Çin’dedir. Kısacası Dünya, Çin’den başlayıp Çin’e geri dönen ve tek taraflı kazananın olduğu düzenle ‘eşit kalkınma’ yalanı adı altında neo-sömürgeye tabi tutulmaktadır.
Öte yandan bu eserde detaylı şekilde anlatıldığı üzere, Çin Komünist rejimi tarafından camiler yıkılıp, minareler sökülmüştür. İbadet yerlerinden Allah’ın ve O’nun Resulü’nün isimleri silinmiştir. Kur’an-ı Kerimler toplanmış, çocuklarına Allah lafzını öğretenlerin hapse atılmıştır. İslam dinine yapılan apaçık bu saldırılara rağmen niçin Müslüman ülkelerden ses çıkmamaktadır. İşte burada ekonomik menfaatler uğruna Pekin’in ekonomik uydusu haline yönetimler karşımızda belirtilmektedir.
Uluslararası arenada bilinir hale gelen ve Çin’in eğitim adı altında kamufle etmeye çalıştığı kamplarda bilinenin çok ötesinde zulümler yapılmaktadır. Dört duvar arasında yapılanlara dair şu tanık beyanı dahi yaşanan tablonun vahametini ortaya koymaktadır. “Kampta görevliler kadın, yöneticiler erkektir. Yöneticiler her gün bir grup genç kızı ‘sorgu için’ çağırmaktadır. Fakat aslında onlara tecavüz etmekte ve işkence etmektedir. Cinsel organlarına elektrikli sopaların sokulması gibi ifadesi bile zor zulümler artık rutin hale gelmiştir.” Yapay zeka teknolojileri günlük hayatın cehenneme dönüştürülmesi, hülasa tüm insanlığı kuşatan ‘kızıl-kıyametin’ detayları sayfalar arasında aktarılmaya çalışılmıştır.
مركز حقوق الطبع والنشر لدراسة الأويغور - جميع الحقوق محفوظة